Yeni çalışma biçimine uygun bir çalışan deneyimi tasarlayın

İşveren-çalışan ilişkisi değiştikçe, düzenlenmiş, sürdürülebilir ve yeni çalışma biçimine uygun bir çalışan deneyimi tasarlamak büyük önem kazanmaktadır. Çalışan deneyimini empatik, zenginleştirici, kucaklayıcı ve verimli bir deneyime dönüştüren Mercer’in tasarım odaklı düşünme yaklaşımı, veri içgörüleri ile insanı merkeze alan yaklaşım arasında denge kurar.

Çalışan deneyimini yeni bir çerçeveye oturtmak

İkna edici bir çalışan deneyimi yaratmanın zorluğu yeni olmasa da, kesinlikle karmaşıktır. İç içe geçen birçok giriş noktasına sahip olan bu çok yönlü konu; verileri, araçları ve çalışanlar, kültür ve hem fiziksel hem de fiziksel olmayan çalışma ortamları hakkında derin bir anlayışı birbirine bağlar.

Yakın zamanda yaşanan olaylar, işleri daha da karmaşık hâle getirdi. Çalışanlar önceliklerini ve beklentilerini yeniden değerlendiriyor ve hayatlarını işlerine uydurmaktansa, işlerini hayatlarına uydurmak isteyenlerin sayısı giderek artıyor. Bu durum da, çalışan değer önermesinde atılacak bir sonraki büyük adımı ortaya çıkarıyor. Bu büyük adımın en önemli özelliği, çalışanların ve işverenlerin amaç, eşitlik ve etki yaratmak gibi refahlarıyla ilgili ihtiyaçlarına odaklanan “başarı sözleşmesinin” yerini işverenlerin ve çalışanların adil bir anlaşma yapmaya odaklandığı “yaşam tarzı sözleşmesinin” alması olarak niteleniyor. İnsanlar seçim, bağ kurma ve katkı yoluyla tatmin olmuş hissetmek istiyor.

Ortaya çıkan yaşam tarzı sözleşmesi, şirketlerin çalışan deneyimi stratejilerini -çalışanlarının beklentilerinin, ortamlarının (kültür, iş arkadaşları, liderler, süreçler, teknoloji, çalışma alanları) ve etkinliklerinin (hem iş hem de özel hayat) kesişimi- buna göre uyarlamalarını gerektiriyor. Şirketler başarılı oluyor mu? 2022 Global Talent Trends araştırmamıza göre, çalışanların %88’i mevcut rollerinden memnun olmasına rağmen, beşte ikisi bu yıl yine de işten ayrılmayı planlıyor ve Z Kuşağı hem en memnun (%92) hem de ayrılma olasılığı en yüksek (%55) olanlar arasında. Ayrıca, üç İK liderinden biri değerli dijital becerilere sahip yeteneklerde normalden daha yüksek bir iş değişikliği oranı görüyor.

Kısıtlı iş gücü sorunu göz önüne alındığında, karşılanmamış ihtiyaçları anlamak için stratejiler geliştirmek ve değer önermesini iletmek için yeni yollar bulmak, şirketlerin başarısı açısından kritik öneme sahip olacaktır. 
2022 Global Talent Trends araştırmasına göre, üç şirketten biri 2021 yılında olumlu bir çalışan deneyimi yaratma konusunda ilerleme kaydetti ve bu şirketler deneyler yapmaya devam ediyor, ancak %38’i ölçeklenme ve sürdürülebilirlik konusunda mücadele ediyor ve %17’si ivme ve destek kazanmakta zorlanıyor.

Esnek ve hibrit çalışma yeni zorluklar doğurdu ve kuruluşlar şu soruları çözerek öne geçmeye çalışıyor:

  • Farklı popülasyonların ihtiyaçları ve koşullarında ne gibi değişiklikler olduğunu nasıl anlayabiliriz? 
  • Çalışanlarımızı nasıl daha incelikli bir şekilde segmentlere ayırabilir ve onlarla empati kurabiliriz?
  • En kritik çalışan segmentlerimizin ihtiyaçlarını ve zorluklarını karşılayan hedeflenmiş ve odaklanmış bir çözümü birlikte nasıl oluşturabiliriz?
  • Çevik olan ve değişen çalışan ihtiyaçlarına uyum sağlayabilecek çalışan deneyimi programlarını ve süreçlerini nasıl tasarlayabiliriz? 
  • İK, birçok soruya yanıt arıyor: açıklarımız nerede, en fazla etkiye sahip olabilmemiz için hangi zorluk alanlarına öncelik vermeliyiz ve bunlar mevcut girişimlerimizle nasıl uyuşuyor?
  • Çalışan deneyimi hakkında sürekli içgörü elde edilecek sistemleri uygulamak, optimize etmek veya oluşturmak için teknolojiyi ve veri analitiğini nasıl kullanabiliriz?
  • Hibrit bir dünyada önerilen değişiklikleri en iyi nasıl uygulayabilir ve bir iletişim stratejisi geliştirebiliriz?
  • Yöneticilerin, giderek daha çeşitli hâle gelen bir iş gücü içinde çalışan deneyiminde fark yaratmak için gerekli donanıma sahip olmalarını nasıl sağlayabiliriz?
  • Daha kapsamlı İK alanında planlama yapmak için başarıyı nasıl ölçebilir ve sonuçları bağlama oturtabiliriz?
  • İş gücü stratejisiyle bağlantılı bir çalışan deneyimi stratejisini nasıl tasarlayabiliriz?

Çalışanın derinden anlaşılması yeterli olmayacaktır. Bu yıl, enerjik çalışanların yüzdesi tüm zamanların en düşük düzeyinde. İnsanlara enerji veren bir çalışan deneyimi yaratmak kritik öneme sahip olacaktır ve birçok kuruluş dönüşümden geçerken, dönüşüm gündemini çalışan deneyimini iyileştirmeyle birleştirmek, sürdürülebilir büyümenin anahtarı olabilir. Şirketler bunu, örneğin insanların katılımını sağlamak ve onları elde tutmak için anlamlı çalışmalar tasarlayarak ve çalışan deneyimine odaklanmak için “alan” oluşturarak yapmaya çalışıyor.

Tasarım odaklı düşünmeyi kullanarak ve çalışanlarınızı odak noktasına taşıyarak çalışan deneyimini iyileştirmede adımlar atmak için bu köklü değişim anını kullanın.

İnsanların arzuladığı deneyimler yaratın. İK ekiplerinin %85’i, çalışan deneyimi çalışanlarla birlikte yaratmaktadır; bu, insan merkezli kuruluşları tam anlamıyla benimsemenin kritik bir bileşenidir.

Öne çıkan bir çalışan deneyimi tasarlayın

Kişiye odaklı bir çalışan deneyimi tasarlamak, kalıcı bir ilişki oluşturmanın anahtarıdır ve hiç kimse, çalışan deneyimini çalışanın kendisinden daha iyi şekillendiremez. Mercer’in çalışan odaklı yaklaşımı, kuruluşların bütünsel bir yol haritası oluşturmasını ve çalışanların yolculukları boyunca düzenlenmiş, tüketici sınıfı bir deneyim yaşamalarını sağlar. Bunun için:

  1. Çalışanların farklı isteklerini, ihtiyaçlarını ve sorunlu noktalarını kavrar 
  2. Bu yolculuğun tamamını çalışanların bakış açısından ele alır
  3. Önemli anlarda etkili deneyimler yaratan, hedef odaklı etkileşimler tasarlar

 Yaklaşımımız araştırma odaklı ve iş birliğine dayalıdır ve dünya genelinde ve yetenek, ödül, iletişim, katılım programları veya İK süreçleri gibi geniş bir insan-konu yelpazesinde Mercer danışmanlarını kullanır. Kuruluşunuz genelinde bir çalışan deneyimi sağlamak, hedeflerinizi önceliklendirmek ve pragmatik bir yol haritası geliştirmek amacıyla hikâyenizi anlatmak için sizinle birlikte çalışıyoruz. 

Mercer’in insan odaklı yaklaşımı, dikkat çekici bir çalışan deneyimi tasarlamak için geliştirilmiş üç temel aşamadan oluşur

  1. Sorunu tanımlayın
    • Analiz Edin
    • Empati kurun
    • Tanımlayın

    Bu diyalog ve araştırma aşaması, çalışan deneyimini ve istenen sonuçları etkileyen kilit çalışan zorluklarını analiz etmek ve empati kurmak için tasarlanmıştır. Atölye çalışmalarını, analitik raporları ve görüşmeler, odak grupları, katılım anketleri ve nabız anketleri gibi birçok kaynaktan elde edilen, veri odaklı içgörüleri kullanıyoruz.

  2. Doğru çözümü tasarlayın    
    • Fikir üretin
    • Önceliklendirin
    • Doğrulayın

    Bu aşama, özelleştirilmiş çözümleri birlikte oluşturmak, önceliklendirmek ve doğrulamak için kişilikleri, yolculuk haritasını ve tasarım odaklı düşünme tekniklerini kullanır. Enerjinizi en anlamlı yere odaklamanıza yardımcı olmak için yeni ve mevcut girişimleri değerlendirir.

  3. Maksimum etki için etkinleştirin
    • Planlayın
    • Uygulayın
    • Ölçün

    Bu aşama, bir değişim ve iletişim stratejisinin geliştirilmesini ve marka ihtiyaçları ve dijital ihtiyaçların belirlenmesini içerir. Çalışan anketleri ve analitiği gibi yerleşik geri bildirim mekanizmaları, ilerlemeyi ölçmeye ve daha çevik hâle getirmeye yardımcı olabilir, böylece bunları çalışan ihtiyaçlarına ve iş gündeminize daha etkili bir şekilde adapte edebilirsiniz.

Satın alınacak ilgili ürünler
    İlgili çözümler
      İlgili içgörüler